Zararlılar

Sivrisinek

Yaz geceleri her yerde bulunabilen sivrisinekler özellikle durgun havalarda kan emecekleri (konak) etrafında uçuşarak çıplak olan vücut bölgelerinden kan emmeye çalışırlar. Kan emilen yerde rahatsız edici kaşıntı meydana getirmeleri yanı sıra bir çok bulaşıcı hastalıkları taşımaktadırlar. Sivrisineklerin gelişimlerinin yumurta,larva,pupa evreleri su içersinde gerçekleşmektedir. Yumurtadan çıkan larvalar birbiri ardı üç gömlek değiştirdikten sonra pupa evresine ulaşırlar. Bu evre ergine ait organların ortaya çıktığı evredir. Sivrisineklerde meydana gelen gelişimin süresi ortam koşullarından oldukça etkilenmektedir. Ortamın sıcaklığı nemi, suyun fiziksel ve kimyasal özellikleri gün uzunluğu, iklimsel değişimler gibi faktörler gelişim süresini etkilemektedir.

SİVRİSİNEKERLE MÜCADELE

ULV sivrisineklerle mücadele yöntemi olarak kullanılır, bu yöntem akşam güneş batımından sabah güneş doğana kadar geçen sürede sivrisineklerin yoğun oldukları bölgelerde kullanılan ilacın en küçük partiküllerine ayrılarak havada asılı kalmasını sağlayarak ergin kontrolü yapılır.

Yakarcalar(Tatarcıklar-Kum Sinekleri)

Sivrisineklerden daha küçük olan yakarcalar 2-3 mm büyüklüğünde olup, oldukça uzun bacaklara ve vücutlarının dış kısmında tüy benzeri yapılara sahiptir.
Ergin yakarcalar gündüzleri; yüksek nem oranına sahip, loş veya karanlık alanlarda rüzgarlardan fazla etkilenmeyen ağaç kavukları, ahır, gübre yığınları, mağaralar, duvar yarık ve çatlakları, elbise dolaplarında, tuvalet ve banyo köşelerinde saklanır.

YAKARCALARLA MÜCADELE

Yakarcalar ile mücadele yöntemi oldukça zordur. Çünkü yakarcalar yumurtalarını sivrisinekler gigi sucul ortamlara değil; organik maddece zengin, nemli birçok (organik atıklar, çöpler, çürümüş bitki birikintileri, gübrelikler ve kemirgen yuvaları gibi) alana bırakabilmektedirler. Erginlerin gizlendiği alanlara kalıcı insektisitler uygulanmakta, yaz aylarında ise yine erginlere karşı geceleri sıcak ve soğuk sisleme çalışmaları ile mücadele yapılmaktadır.

Gümüş Böceği

Gümüş böceği veya diğer adıyla gümüşçün, insanların yaşam alanlarında en fazla görülen haşere türleri arasında olup mücadelesi oldukça zordur. Gümüşümsü renklerinden dolayı bu ismi alırlar. Zaman zaman açık yeşilimsi ve kahverengimsi tonları da görülür. Gümüş böceği yaşam alanı son derece geniş olan bir haşeredir. Dünyanın hemen hemen her yerinde, her evde veya iş yerinde görülebilir. Yaşadığımız binalar bütün böceklerle kıyaslandığında belki de en çok gümüş böceklerinin yaşam koşullarına uygun olduğu söylenebilir. Her binada gümüş böceklerinin yer aldığını söylemek yanlış olmaz. Genellikle geceleri faaliyete geçen bu böcekler aynı zamanda hızlıca üreyen canlılardır. Genellikle aradıkları besinleri kolaylıkla bulabilseler de aylarca aç kalabilme dayanıklılığına sahiptirler. Gümüş böcekleri kolaylıkla evinizi istila edebilir ve başınıza bela olabilir. Bu nedenle profesyonel ilaçlama firmalarından yardım almak gereklidir.

Fare(Sıçan)

Ev Faresi

Çok küçük 3 cm civarındadırlar ve fındık faresi olarak ta anılırlar, renkleri genelde gridir, büyük kulakları, küçük gözleri ve burunları vardır. Pislikleri siyah pirinç büyüklüğünde ve ovaldir. Pisliğini etrafa saçar, yuvasını gıda merkezlerine yakın oyuk ve boşluklarda yapar, ev ve iş yerlerine yerleşir, çok iyi tırmanıcı ve sıçrayıcıdırlar. Çok çabuk ürerler, gebelikleri 18-21 gün sürer ve her seferinde 5-8 arası yavru yaparlar. Yılda 5-10 döl verir. Çok güçlü koku duyuları vardır. Yetişkin bir ev faresi 0.5 cm delikten geçer ve 4 metre yüksekten atlayabilir.

Logar Sıçanı

Ergin lağım faresi kuyruğu hariç 18-25 cm boyunda ve 200-600 gr ağırlığındadır. Küt burunlu, küçük kulak ve gözlere sahip, kaba tüyleri kahverengi siyah karın bölgesi gri beyaz arası bir renktedir. Lağım fareleri daha çok kanalizasyon sistemi, binaların bodrum ve alt katları ile depolarda, bina dışında ise nehir kenarlarında, yol boyunca toprak altında, çöp yığınları ve beton altında yuva yaparlar. Erginlerin dışkıları iki ucu küt kapsül şeklinde ve 20 mm kadar uzunlukta olabilir. 2-5 ayda ergin hale gelir, bir yıl yaşarlar. Gebelikleri 3 hafta sürer. Bir keresinde 7-8 yavru doğurur ve yılda 3-6 döl verebilirler. Güçlü koku ve işitme duyularına sahiptirler. 12 mm den büyük aralıktan kolayca geçebilir, 15 metre yükseklikten atlayabilirler. Kemirmeyi severler ve en çok elektrik kablolarını kemirdiği için de sık sık yangınlara sebep olurlar.

Çatı Sıçanı

Ergin çatı faresi, kuyruğu hariç 16-21 cm boyunda ve 80-300 gr ağırlığındadır. Sivri burunu, iri kulak ve gözleri olup, kahverengi veya siyah tüylere sahiptir, çok iyi tırmanıcıdırlar. Bina içleri ve altında, çatısında, çöp ve odun yığınları içinde yaşarlar. Erginlerin dışkıları lağım faresinin dışkısı gibi fakat sivri uçludur. Çatı fareleri 4 ayda ergin hale gelir ve 12 ay yaşarlar. Bir keresinde 4-8 yavru doğurur ve yılda 6 döl verebilirler. 12 mm den büyük aralıktan kolayca geçebilirler. “Fareler Leptospirosis, Selmonella, Brucellosis, Kuduz ve Şap gibi bir çok hastalığı yayarak büyük tehlike teşkil ederler.”

Haşere ilaçlama ve böcek ilaçlama firmaları arasında farklı hizmet anlayışıyla dikkat çeken şirketimiz sağlığınıza ve çevrenize uygun kimyasal ve uygulama yöntemleri kullanarak; ailenizi, evinizi, ev hayvanlarınızı ve bitkilerinizi koruyor. Pesttime, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı onaylı, insan sağlığını tehdit etmeyen kimyasallar kullanarak fare ilaçlama ve böcek ilaçlamada sizi ve sevdiklerinizi korur. Teklif talep formu doldurarak bizimle iletişime geçip randevu alabilirsiniz.

Hamamböceği

Hamam böceği bünye olarak çok sağlam bir yapıya sahiptir. Hamam böcekleri ultraviyole ışınları ve radyo aktif ışınlara maruz kaldıklarında uzun müddet hiçbir şey olmadan yaşarlar.

Hamam böceği yaşam koşulu olarak ortamın sıcaklığına ve soğukluğuna çok dayanıklıdır. İnsanın donarak öldüğü bir soğukta hamam böcekleri rahatlıkla yaşayabilir. Hamam böceği vücudu aynı zamanda yüksek ısıya da dayanıklıdır. Hamam böceği kolayca ölmeyen bir çeşit haşeredir. Hamam böcekleri ayakları, kanatları veya herhangi uzvu koptuğunda ve hatta başları koptuğunda dahi bir hafta kadar yaşarlar.

Hamam böcekleri çeşitlere sahiptir. Alman hamam böceği (Kalorifer böceği), Amerikan böceği, ve oryantal hamam böcekleri

ALMAN HAMAM BÖCEKLERİ (Kalorifer böceği); bu böcek türleri açık kahverengine sahiptirler. Çok hızlı hareket ederler ve hızlı üreme kabiliyetine sahiptirler. Kalorifer böcekleri ışığı çok sevmedikleri için geceleri aktif haldedirler. Sıcak ve nemli ortamları severler. Bu haşere türleri genellikle buzdolapları arkası, kilerler, mutfak dolapları arkası, duvar yada fayanslardaki çatlaklar ve havalandırma boşlukları gibi yerlerde yaşarlar.

AMERKAN HAMAM BÖCEKLERİ; bu haşere grubu biline en büyük hamam böceği türü olarak ün salmıştır. Beslenme özellikleri ile diğer türlerden farklılık gösterirler. Bu tür böcekler on beş ay yaşayabilirler. Evlerimizde en çok lavabo giderleri, bodrumlar ve kilerlerde görülebilirler. Kağıttan kartona kadar her türlü maddeyi yiyebilme özelliğine sahiptirler.

ORYANTAL HAMAM BÖCEKLERİ; bu haşereleri diğer haşerelerden ayıran en belirgin özelliği siyah veya çok koyu kahverengi olmalarıdır. Ortalama olarak 6 ay kadar yaşayabilirler ve hızlı üreme özelliğine sahiptirler. Evlere genellikle lağım yolu ile girdikleri için aynı zaman da tüm mikropları taşımaktadırlar.

Genellikle yaz aylarında görülen bu haşerelere kış aylarında pek rastlanmaz. Oryantal hamam böcekleri insanların tükettikleri gıda malzemeleri ile beslenirler ve besinle üzerinde salya ve dışkılarını bırakırlar, bu durumda gıda zehirlenmelerine yol açabilir.

HAMAM BÖCEKLERİ İLE MÜCADELE YÖNTEMİ

Hamam böcekleri ile mücadele oldukça zordur. Çünkü hamam böcekleri kullanılan insektisitlere karşı direnç mekanizmalarını geliştirebilirler. Bunun için; tür tespiti ve popülasyon yoğunluğunun belirlenmesi, kullanılacak insektisit ve uygulama sonrası kontrol ile mücadele yapılmalıdır.